SIZIR EXTRA

İşte Türk

YER : Kayseri

 

Siz hiç karanlikta iyi göremediginiz için yakit deposunun, tam dolup dolmadigini çakmak yakarak kontrol etme cesaretini kendinizde buldunuz mu ?

 

 

Kayseri sehirler arasi otobüs terminalinde 38 AS 991 plakali yolcu otobüsüne mazot alan muavin Z. T. Deponun tam dolup dolmadigindan emin olmak için çakmak çakarak kontrol etmek ister. Sonuç; Buharlasan mazotun parlaması ve muavinin yanik tedavisi için hastahaneye kaldirilmasi.

 

YER : Diyarbakir

Lunaparkta gece bekçisi iki kafadar (zincirlerin ucuna baglanmis salincaklardan olusan) uçan sandalyelere biner ve mekanizmayi çalistirirlar. Ancak sandelyelerin merkezkaç kuvveti ile dönerek açilmasindan dolayi durdurmak için saltere ulasamazlar ve sabaha kadar kimseye seslerini duyuramazlar… Bu bekçilerden biri hayatini kaybetmis, digeri ise gördügü uzun tedavilere ragmen eski sagligina kavusamamistir.


YER : Karabük

Siz demir çelik haddehanesinde çalisan bir isçinin, sigarasini yakmak için 600 tonluk preslerin arasindan emekleyerek geçtigini ve 2.450 santigrad dercedeki firina ulasmaya çalisirken son sigarasini yaktigini duydunuz mu?


YER : Giresun

Siz hiç birisinin, dis agrisindan kurtulmak için çenesine kursun sıktığını ve beynini dagittigini duydunuzmu?.

YER : Istanbul, Sultanbeyli

Yuttugu sinegi öldürmek için agzina Shelltox sıkıp, zehirlenerek kendiside ölen zamane uyanigini …..

YER : Erzurum

Birçok ülkede insanlar berbere gidip tras olurlar, ama hiçbir berber, masaj amaciyla müsterisinin kafasini saga sola çevirirken boynunu kirmaz.

YER : Bozcaada

Bankamatikten para çekerken baska bir ülkede elektrik çaprmasindan ölmezsiniz. Türkiye’de ölürsünüz.

YER : Adapazari

Siz hiç arabasi ile yolda giderken radyoda duydugu göbek havasiyla cosup, göbek atmak için aracini kenara çeken ve otoyolda göbek atarken arkadan gelen aracin altinda kalip ölen duydunuzmu. Sözkonusu olay TEM otoyolu Sapanca mevkiinde cereyan etmistir.

YER : Konya

Ayni isyerinde, biri gündüz biri gece vardiyasinda çalisan ve ikisi de isine motasiklet ile giden baba-ogulun, yolda karsilasmalari normaldir, ama birbirlerine selam vermek için ellerini sallarken, kaza yapip ölmesi sadece bizde vaka-i adiyedendir.

YER : Istanbul, Ayazaga

Gelismis ülkelerde, çalisan isçiler, üstlerindeki imalat artiklarini temizlemek için, birbirlerine kompresörle hava tutmazlar. Tutsalar bile,biri, saka yapmak için kompresörü digerinin poposuna dürtmez. Dürtse bile,digeri “Ulan saka öyle yapilmaz böyle yapilir” diye elindeki kompresörü sakaci arkadasinin poposuna dayamaz ve bagirsaklarini basinçtan patlatarak öldürmez.

YER : Kocaeli, Dilovasi

Hangi ülkede bir gemi mühendisi, kontrol etmek için gemi kazanina girdiginde, biri baskasi gelip kazan kapisini kapatir ve kazani atesleyip …………

YER : Rize

Hangi ülkede; elektrik diregine yaslanip, ayakkabisina giren tasi çikarmak için ayakkabisini silkeleyen birisi, yoldan geçen bir baskasi tarafindan (cereyana kapildigi zannedilerek, kurtarmak amaciyla temas etmeden) kürekle vurularak kurtarilmaya çalisilir?

YER : Trabzon

Siz hiç baska bir ülkede, bir insanin, tuttugu futbol takiminin maçi,ya da siyasî partinin seçimi kazanip kazanmayacagi hakkinda bir “uzvu” üzerine iddiaya girdigini, “eger kazanamazsak, ben de bunu keserim” dedigini, iddiayi kaybedince Besmele ile abdest alip, iki rekat namaz kildiktan sonra “onu” kestigi ve kan kaybindan öldügünü duydunuzmu?

FE EYNE TEZHEBUN.
NEREYE BU GİDİŞ ?

Oltalar atılmada denize
Denizin bağrı balıkların ağzı yarılmada İnsan ise avlanmanın derdinde Avlanan balık, avlayan ise, insan mı gerçekte de?
Zaman geçiyor; balıklar avlanırken, oltalar atılırken, ben yazarken zaman geçiyor; asırlar, devirler devriliyor Ve insan
“Ve’l asr! İnnel-insane lefî husr: Asr’a yemin olsun ki, insan muhakkak büyük bir hüsrân içindedir.”
“Fe eyne tezhebûn: Nereye gidiyorsunuz?”
Ve insan hep aynı Sürûruyla, hüznüyle, dermanıyla, derdiyle, hırsıyla, kanaatiyle… Ve insan, hep aynı tezatların içinde…
Öyleyse değişen ne? Sadece asr mı? Öyleyse değişen sadece dünyanın şekli mi?!
Asr-ı saâdet arıyor asırlar! Ya insan bu arayışın neresinde?!
” Zamanın neresinden tuttun?” diye sorarken kendime, yine kaçırıyorum ânı elimden, akıp giden nâzenin bir ipek misâli Soruyorlar Üveys el-Karânî’ye:
” Nedir sabrettiren, seni sabaha kadar uykusuz?”
Cevap zamanı aşarak, zamanı “hiç”leyerek geliyor.
” Daha Sübhân’ı zikredemeden secdemde gece bitiyor!..”
Yetmeyen, tükenen zaman değil aslında; insan Yüreklerimiz tükeniyor, ruhlarımız yitiyor bu hengâmede Mesele, zamana:
” Geç git, ben buradayım! Ben sende yokum, sen geç git!” diyebilmede Ve geçip gitmesine rağmen o saâdet asrına erişebilmede
“Allâh’ı anarken eritsem ânı,
Geç git, ey dünya!..” desem
Çevremde olup bitenler, mekânla sınırlı kalsa ve ben gönlümde mekânsızlığı bulsam.. Allâh’ın evi olan mekânsızlığı ve gönlümü seyretsem sadece…
Sığınağım; altmış üç yıla yüz yirmi dört bin peygamberin hülâsasını sığdıran Nebî! Mîraçta geçmişi, ânı, geleceği cemr’eden Sevgili sallâllâhu aleyhi ve sellem
Şu yaşadığımız devrin ötesine geçip Seni sallâllâhu aleyhi ve sellem ve Seni Seçeni -celle celâlühû- bulmak, ölümden evvel mevtâ olmak nasip olur mu?! Her türlü dertten, dermandan, hırstan ve hatta kanaatten felâha ermek sadece seçilenlere mi has yoksa?
“Ey Rabbim! Eğer Senin merhametini yalnız sâlihlerin ümîd etmesi gerekiyorsa mücrimler kime sığınsınlar? Ey yüce Allâh’ım, eğer Sen yalnız has kullarını kabul ediyorsan, mücrimler kime gidip yakarsınlar?” (Hz. Mevlânâ)
Ey güzel Allâh’ım!.. Şu hayatı, dünya imtihanını aşıp Zât’ına varabilmeyi, Zât’ına varışın, kullarının katında da vesîlesi olabilmeyi nasip et! Zamanı varlığında yaşayıp yaşatanlardan olmayı ihsân et! Şüphesiz Sen ihsanı bol olan, Sana yöneleni Sensiz bırakmayansın
Âmin…

SIZIR EXTRA” için 2 yorum

  1. …Eeeeee biz Türk’üz ve burasi TÜRKiYE….Kayinco,diger milletlere göre olumsuz taraflarimizi alip yazmissin…iyi de bununla kalma,bir kac madde de üstün olan taraflarimizdan bahsette üzme bizi emi ?

Yorum bırakın